Haber

CUMHURİYET’İN 100. YILI – Cumhuriyetin ilan edildiği toplantıda “milletvekilleri”nin konuşmaları Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarında

Anayasa’da yapılan değişiklikle Meclis’in devletin yönetim biçimini Cumhuriyet olarak belirlediği 29 Ekim 1923 tarihli oturum tutanağı ile milletvekillerinin yaptığı müzakere ve konuşma tutanakları Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivlerinde muhafaza edilmektedir.

Türkiye’nin 100 yıllık serüveninde Cumhuriyetin ilk adımlarının atıldığı TBMM oturumlarındaki müzakereler tarihe ışık tutuyor. TBMM arşivinde, Anayasa’da yapılan değişiklikle TBMM’nin devletin yönetim biçimini cumhuriyet olarak belirlediği 29 Ekim 1923 tarihli toplantı tutanakları da yer alıyor.

Tutanağa göre Meclis 29 Ekim 1923 günü saat 18.00’de İsmet Beyefendi’nin (İsmet İnönü) başkanlığında toplandı. Genel Kurul’da hekimlerin zorunlu hizmetini düzenleyen yasa tasarısının ilk sayısı kabul edildi, ardından farklı görüşmelere geçildi.

“Meclis’in Anayasa’da değişiklik yapma yetkisi var mı?” tartışma

Parlamento daha sonra Anayasa değişikliklerini içeren öneri üzerinde görüşmeye başladı. “Türk Devletinin Hükümet şekli Cumhuriyettir” ve “Türkiye Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından ve üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilir.” Maddelerinin yer aldığı önerinin görüşülmesi sırasında milletvekilleri söz aldı.

Teklifle ilgili konuşan Anayasa Komisyonu Başkanı Yunus Nadi Bey, “Hükümeti kurmanın gururu Birinci Meclis’inse, bu gerçeği destekleme ve duyurma onuru da bu Meclis’e ait olacaktır. Büyük Millet Meclisi Bu kanunun birinci maddesiyle Türkiye, egemenliğinden bağımsızdır: “Hükümet, millete verilen ve milletin kendi kaderini bizzat yönetmesini kabul etmiş ve onun için yaşamaktadır. Bildiğiniz gibi bu yönetim şeklinin ve yönteminin adı Cumhuriyet’tir.” dedi.

Konya Milletvekili Eyüp Sabri Efendi, “Arkadaşlar, hükümetimiz bugün Cumhuriyet değil. Kurulduğu günden bu yana Cumhuriyet’tir.” dedi. Eyüp Sabri Efendi, “Meclis’in Anayasa Kanununu değiştirme (değiştirme) yetkisi (yetkisi) var mıdır?” sorusuna yanıt verdi. basında. Tartışmayı da gündeme getirerek, “Ülkemizde uzun süredir hem Anayasa’yı hem de Anayasa’yı değiştirme yetkisi Milli Meclislere aittir.” dedi. söz konusu.

“Milletin babası gibi olmalı”

Antalya Milletvekili Rasif Efendi, “Biliyorsunuz ki bu Temel Kanun Kanunu, Türk milletinin yüzyıllardır hukukunu yeniden tesis etmeye çalışarak elde ettiği bir haktır. Bugün Temel Kanun Kanunu’nun bazı unsurlarını ayırarak bu hakkın sonsuza kadar bu milletin kendi elleri tarafından yönetilecektir.” “Bu dünyaya yapılan bir duyurudan başka bir şey değil.” görüşünü paylaştı.

Eskişehir Milletvekili Emin Bey, Cumhurbaşkanlığı seçiminin 4 yılda bir yapılmasını isteyerek, “Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldıktan sonra Cumhurbaşkanının parti dışında, milletin babası şeklinde olması gerekiyor.” o önerdi.

Tasarının ilk maddesi “Yaşasın Cumhuriyet” sloganlarıyla kabul edildi

Tartışmaların ardından tasarının maddeleri oylamaya sunuldu. Devletin yönetim şeklini Cumhuriyet olarak belirleyen teklifin ilk maddesinin kabul edilmesinin ardından Genel Kurul salonunda “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri duyuldu. Daha sonra teklifin tüm yönleri oybirliğiyle kabul edildi.

Böylece Meclis, Anayasa’da yaptığı değişiklikle devletin yönetim biçimini Cumhuriyet olarak belirledi.

Büyük heyecanın yaşandığı Meclis’te, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı şerefine o gece 101 parçalı topun atılmasına ilişkin 3 ayrı önerge kabul edildi. Bu önergelerde Konya Milletvekili Eyüp Sabri Bey, Çanakkale Milletvekili Mehmed Bey, İstanbul Milletvekili Ali Rıza Bey ve Bolu Milletvekili Cevad Abbas Bey’in imzaları yer aldı.

Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olarak ilk konuşması

Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve 158 milletvekilinin katıldığı seçimde Gazi Mustafa Kemal Atatürk oybirliğiyle Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

Alkışlar arasında kürsüye çıkan Gazi Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı olarak ilk konuşmasında şunları söyledi:

“Değerli dostlar, dünyada yaşanan değerli ve harika olaylar karşısında, Türkiye Devleti, Anayasa’nın bazı maddelerine açıklık getirmek üzere kurulan özel komisyon tarafından yüksek heyetinize sunulan tasarının kabul edilmesi vesilesiyle, Aziz milletimizin gerçek uyanıklığı ve şuuru açısından değerli bir belge olan “Niteliği aslında tüm dünyada bilinen ve bilinmesi gereken, uluslararası ismiyle anılmıştır. Bunun normal gereği olarak siz, doğrudan Meclis Başkanlığı’nda yürüttüğünüz arkadaşınıza, aynı arkadaşınıza, bu çaresiz arkadaşınıza, Cumhurbaşkanı unvanıyla bu görevi veriyorsunuz.”

Gazi Mustafa Kemal’in bu sözleri üzerine salondakiler “Estağfurullah, bu sizin hakkınızdır” diyerek konuşmasına destek verdi. Atatürk konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu vesileyle bugüne kadar bana gösterdiğiniz sevgiyi, samimiyeti ve inancı bir kez daha göstererek, yüksek takdirinizi kanıtlamış oluyorsunuz. Bu nedenle büyük heyetinize tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Efendiler, yüzyıllardır Doğu’da haksızlığa ve zulme maruz kalan milletimiz Türk milletidir.Aslında onun atalarından gelen yüksek yeteneklerden mahrum bırakıldığı sanılıyordu.Yetenek, yetenek ve anlayış. Milletimiz aslında son yıllarda kendini kötü düşünen insanların ne kadar gafil, gerçekleri görmekten ne kadar uzak, görünüşe aldandığını çok iyi ispatlamıştır. Milletimiz kendisinde var olan nitelik ve yeteneklere sahiptir.” Hükümetin yeni ismiyle medeniyet dünyasına bedelini çok daha hızlı gösterebilecek. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında sahip olduğu yere layık olduğunu eserleriyle ispatlayacaktır. Arkadaşlar, bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yılda kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç kez daha tecelli etmeye devam edecektir.”

Konuşmasının bu bölümünde milletvekilleri Atatürk’e sık sık “Umarım öyledir” şeklinde yanıt verdiler.

Gazi Mustafa Kemal konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Kazandığım bu güven ve güvene layık olabilmek için çok değerli gördüğüm bir noktada ihtiyacımı dile getirmekle yükümlüyüm. O ihtiyaç, büyük heyetinizin gösterdiği sevginin, inancın ve desteğin devamıdır. Ancak bu şekilde ve Rabbimin yardımıyla bana verdiğiniz ve vereceğiniz ihtiyacı dile getirmekle yükümlüyüm, umarım görevleri en iyi şekilde yerine getirebileceğim. Değerli dostlarımın ellerine çok içten ve sımsıkı tutunarak, kendimi onların halkından bir an bile uzak görmeden sonsuza kadar çalışacağım, millet sevgisine ve inancına dayanarak daima birlikte ileriye yürüyeceğiz. Türkiye mutlu, başarılı ve galip gelecektir.”

Gazi Mustafa Kemal, konuşmasını tamamladıktan sonra milletvekilleri tarafından “Allah rahmet eylesin” dileyerek uzun süre alkışladı.

Yozgat Milletvekili Avni Bey, Genel Kurul’da “Namaz kılınsın” önerisinde bulunurken, Karahisar Milletvekili Kamil Efendi de Cumhuriyetin ilanı ve ilk Cumhurbaşkanı seçimi münasebetiyle kürsüde dua etti.

29 Ekim 1,5 yıl sonra tatil ilan edildi

Cumhuriyetin ilanından yaklaşık 1,5 yıl sonra 29 Ekim’in tatil ilan edilmesi yasa tasarısı Meclis gündemine geldi. 29 Ekim’in milli bayram ilan edilmesine ilişkin kanun tasarısı, 19 Nisan 1925’teki Meclis toplantısında kabul edildi.

haber-suluova.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort